Table Of ContentSahibi : Yargıtay Adına, Birinci Başkan Osman ARSLAN
Yayın Müdürü : Yargıtay Yayın işleri Müdürü H. Bayram USLU
YAYIN KURULU
Başkan : Hakkı DİNÇ (2. Hukuk Dairesi Üyesi)
Üyeler : Nazım KAYNAK (6. Hukuk Dairesi Üyesi)
Sedat BAKICI (11. Ceza Dairesi Üyesi)
Mustafa KICALIOĞLU (4. Hukuk Dairesi Üyesi)
Sevgi SAKA (7. Ceza Dairesi Üyesi)
• Dergide yayınlanan yazılar, yazarların kişisel görüşlerini yansıtır. Müdürlüğümüzü
bağlamaz.
• Gönderilen yazının hiç bir yerde yayınlanmamış olması gerekir. Aksi durumda
yazar (telif) hakkı ödemez.
• Yayınlanan yazılar için yönetmelikte belirlenen ücret ödenir.
• Yazıların yayınlanıp yayınlanmamasına Yayın Kurulu karar verir. Yayınlanmayan
yazılar istendiğinde geri verilir. Posta ile göndermelerde PTT gideri yazı sahibine
aittir. Yayınlanmayan yazılar için gerekçe bildirme zorunluluğu yoktur.
• Dergide yayınlanan yazılar kaynak gösterilerek aktarılabilir.
• Gerek görüldüğünde, yazının özüne değinmeyen yazım ve tümce düzeltmeleri
yapılabilir.
• Yargıtay Yayın İşleri Müdürlüğü’nce üç ayda bir kez yayımlanır.
• Yönetim ve yazışma adresi: Yargıtay Yayın İşleri Müdürlüğü (Yargıtay Ek Binası,
Vekaletler Caddesi, No: 3) 06658 Ankara.
• Telefon: (0-312) 425 16 49; 425 16 32
• Abone servisi: (0.312) 416 11 38 - 416 11 39
• Faks: (0-312) 419 41 11
• % 1 oranındaki katma değer vergisi içinde, 2005 yılı Yargıtay Dergisi abone
bedeli 26.00 YTL.dir.
• Dergi bedeli Ziraat Bankası Kızılay Şubesi’ndeki 39009014-5001 sayılı veya
Posta Çekleri Merkezindeki 92932 numaralı hesaplarımızdan birine
aktarılarak yada Müdürlüğümüz Veznesine yatırılarak abone olunur.
• Abone işleri için Müdürlüğümüze başvurulmalıdır.
• Yıllık abone olmaları koşuluyla, Hukuk Fakültesi Öğrencilerine % 30 indirim
uygulanır.
• Ödemeli gönderilmez, temsilcimiz yoktur.
ISSN 1300 - 0209
İÇİNDEKİLER
Sayfa
1-GENEL KONULAR
a) Mehmet Handan SURLU Hukuksal Açıdan 3 Mart 1924 Tarihli
Kanunların Getirdikleri..................... 213-232
b) Dr. Bilal KARTAL Dernek Kurma ve
Toplantı Özgürlüğü.......................... 233-250
2- MEDENİ HUKUK
a) Mustafa KICALIOĞLU Ev Başkanının Sorumluluğu
(MY. 369)......................................... 251-292
b) Zafer ERGÜN Sit Alanı Kapsamında Kalan
Tapusuz Taşınmazların
Hukuki Durumu................................ 293-302
c) Bahattin ARAS Aile Mahkemelerinde Tarafların Sulh Yoluyla
Çözüme Teşviki............................... 303-310
3- BORÇLAR HUKUKU
Mahmut BİLGEN Taşınmaz, Bina ve Yapı Eseri Maliklerinin
Kusursuz Sorumlulukları.................. 311-332
4- İŞ HUKUKU
Dr. Mustafa KILIÇOĞLU 4857 Sayılı Yeni İş Kanununun
18. Maddesinin Analitik Yorumu..... 333-366
5- USUL HUKUKU
a) Talih UYAR Olumsuz Tesbit Davalarında
Yargılama Usulü.............................. 367-392
Sayfa
b) Dr. Hüseyin TURAN Adil Yargılanma Hakkının Bir Unsuru Olarak
Mahkeme Kararlarında Gerekçe..........393-414
Düzeltme..................................................415
—0O0—
213
• GENEL KONULAR 1
HUKUKSAL AÇIDAN 3 MART 1924 TARİHLİ
KANUNLARIN GETİRDİKLERİ
Mehmet Handan SURLU (*)
ANLATIM DÜZENİ: Giriş. Birinci Bölüm 3 Mart Öncesi Cumhuriyetimiz,
I- Cumhuriyet Öncesi Son Dönemde ki Hukuksal Yapımıza Kısa Bir Bakış, II-
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin Kuruluş Hazırlıkları Döneminde Hukuka
Bağlılık İnancı, III- Cumhuriyetin Çağdaşlaşma ve Hukuka Bakışı ve Bağlılığı,
İkinci Bölüm 3 Mart 1924 Kanunlarının Kabulü, I- 429 Sayılı Şer’iye ve Evkaf
ve Erkanı Harbiyei Umumiye Vekaletlerinin ilgasına Dair kanun, II- 430 Sayılı
tevhidi Tedrisat Kanunu, III- 431 Sayılı Hilafetin İlgasına ve Hanedanı
Osmaninin Türkiye Cumhuriyeti Memaliki Haricine Çıkarılmasına Dair Kanun,
IV- 3 Mart Kanunlarının Değerlendirilmesi, Üçüncü Bölüm 3 Mart 1924
Sonrasında Cumhuriyetimiz, I- 3 Mart Sonrasında Yasalaşma Hareketleri ve
Çıkartılan Yasalar, II- Cumhuriyetin Yargıyı Örgütlemesi, III- Cumhuriyetin
Hukuk Uygulayıcısı Yetiştirilmesine İlişkin Adımları, IV- Laiklik ve Diğer
Çağdaşlaşma Yolundaki Anayasa Değişiklikleri, Dördüncü Bölüm
Değerlendirme ve Sonuç..
GİRİŞ
Türkiye’yi laikleştiren 3 Mart tarihli Kanunların önemini hukuksal açıdan
tam anlamı ile anlatabilmek için Cumhuriyetimizin 3 Mart 1924 öncesine
eğilmek, ardından bu yasaları açıklamaya çalışmak, daha sonra da ilerki ta
rihlerde Cumhuriyetimize getirdiklerine, kazandırdıklarına bakmak gerekir.
Biz tebliğimizi bu ana başlıklar çerçevesinde sunmaya çalışacağız.
(*) Yargıtay Birinci Başkanvekili
214 HUKUKSAL AÇIDAN 3 MART 1924 TARİHLİ
KANUNLARIN GETİRDİKLERİ
BİRİNCİ BÖLÜM
3 MART 1924 ÖNCESİNDE CUMHURİYETİMİZ
I-Cumhuriyet Öncesi Son Dönemde ki Hukuksal
Yapımıza Kısa Bir Bakış
Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde, batı hukukundaki yenilikler
den sınırlı da olsa esinlenmemesi, etkilenmemesi mümkün değildi. Tabii Hu
kuk, Tarihçi Hukuk ve Pozitivist Hukuk teorilerinin ortaya çıkışı ve bunların
kara Avrupa’sındaki yasalaşma hareketlerine etkisi Osmanlı imparatorlu
ğunda da kendisini göstermişti. Ancak bunlar oldukça sınırlı kalmıştı.
Ceza, idare, toprak, ticaret hukuku alanlarında bazı kanunlar kabul edil
miş, 1876’de ilk Anayasamız olan Kanun-i Esası kabul ve ilan edilmişti.
Kanunlardaki bu parçalı durum yargılama örgütünde de kendisini aynen
göstermiş; bir tarafta şer’iye mahkemeleri, bir tarafta azınlık mahkemeleri di
ğer tarafta konsolosluk mahkemeleri yer almıştı.
Cumhuriyet öncesi son dönemin ana çizgileri ile portresi bu şekildeydi.
Yamalı bohçaya benzer bir mevzuat ve bölüm bölüm ve farklı kişilere göre
uygulanmak üzere kurulmuş bir yargı sistemi.
II- Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin Kuruluş Hazırlıkları
Döneminde Hukuka Bağlılık İnancı
Emperyalizme karşı Büyük Atatürk'ün önderliğinde Ulusça yapılan İstik
lal Savaşı'nda, hukukun temel alındığının en büyük göstergesi 23 Nisan
1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması ve hemen ardından da
1921 Anayasasının kabulüdür.
Bu Anayasa ile "Egemenliğin kayıtsız şartsız Ulusa ait olduğu” kabul
edilmiş ve böylece iktidarın dayanağı ve kullanım şekli hukuksal olarak açık
lanıp sınırlandırılmış ve hukukun, adım adım yaklaşılan Ulus Devletin temel-
taşı olduğu açık seçik ortaya konulmuş ve gelecekteki demokratik laik hu
kuk devleti ve onun temeli olacak olan hukuk devriminin ilk işaretleri de ve
rilmiştir.
Mehmet Handan SURLU 215
istiklal Savaşımızın zaferle sonuçlanmasından sonra toplanan, Lozan
Konferansında, Türkiye'nin önüne azınlıklar açısından çok hukukluluk dayat
ması getirilmiş ve böylece kapitülasyonların devamının sağlanması ve ba
ğımsızlığımızın yara alması amaçlanmıştır.
Ancak, "Türk Heyeti, Osmanlı Devletinin tüm çabalarına rağmen, teok
ratik sistemi nedeniyle aşamadığı (azınlık imtiyazları) ve (kapitülasyon) engel
lerini Lozan ile kaldırmıştır. Böylece, ülkede kişi ve aile hukuku alanında yüz
lerce yıl süren (farklı dini hukuk sistemlerinin geçerliliği) kuralı, Lozan'da ya
pılan inanılmaz bir mücadele ile sona erdirilmiştir. Bu anlaşma ile kapitülas
yonlar ve Konsolosluk Mahkemelerinin yargı hakları kesin olarak sona erdi-
rilirken, büyük devletlerin egemenlik ve bağımsızlığımıza müdahale kapıları
olan konsolosluk ve cemaat mahkemeleri tarihe karışmıştır.”^
III- Cumhuriyetin Çağdaşlaşma ve Hukuka Bakışı ve Bağlılığı
Büyük Atatürk ve Cumhuriyetimizi kuran arkadaşları 29 Ekim 1923'ten
sonra teokratik düzenden laik yaşama geçiş sürecini tam anlamıyla sağla
mak için devrimlere gereksinim duymuşlar ve bu gereksinimin temel taşının
ise "hukuk devrimi" olduğunu görmüşlerdir.
Çünkü; “muasır medeniyet seviyesi"ne ulaşmanın en önemli ve etkili
yolu, toplumun her ferdinin eşit yurttaş olduğu bilincine erişmesi, bir başka
anlatımla çağdaşlaşmanın başarılması ve aydınlanma düşüncesinin yaka
lanması ile mümkün olabilecektir.
Çünkü, Cumhuriyet çağdaş uygarlık düzeyinin olanaklarına, ancak kök
lü bir hukuk devrimi ile ulaşabilecektir.
İşte bunun içindir ki, Cumhuriyeti kuranlar işe hukuk devrimi ile başla
mışlar; düşledikleri topluma laik hukuk düzeniyle ulaşabileceklerini gördük
lerinden bunu amaçlamışlardır.
(1) Prof.Dr.Gülnihal Bozkurt, Cumhuriyetle Neden Bugünkü Hukuk Sistemine Geçildi? Bildiri, Sh.5 vd.
216 HUKUKSAL AÇIDAN 3 MART 1924 TARİHLİ
KANUNLARIN GETİRDİKLERİ
İşte bunun içindir ki, Cumhuriyetin temeli Hukuk Inkılabımızdır, demek
hiçte yanlış bir yargı olmaz.
işte bu hukuk devriminin temeli de laik hukuktur ve aynı zamanda diğer
devrimlerin temeli ve güvencesidir.
İKİNCİ BÖLÜM
3 MART 1924 KANUNLARININ KABULÜ
Ulu Önder Atatürk ve arkadaşları bu duygu ve düşüncelerle Türkiye’yi
özlemleri olan çağdaş düzeye ulaştırmak için hedefledikleri noktaya getir
mek için, yeni bazı adımlar atmak zamanı geldiğini görerek, gündeme 3 Mart
Kanunlarını getirmişlerdir ki şimdi sırasıyla bu kanunları açıklamaya çalışa
cağız:
I- 429 Sayılı Şer’iye ve Evkaf ve Erkânı Harbiyei Umumiye
Vekâletlerinin İlgasına Dair Kanun
A-Kanunun Metni
Madde 1-Türkiye Cumhuriyetinde muamelâtı nâsa dair olan ahkâmın
teşri ve infazı Türkiye Büyük Millet Meclisi ile onun teşkil ettiği Hükümete ait
olup dini mübini Islâmın bundan maada itikadat ve ibadata dair bütün ahkâm
ve mesalihinin tedviri ve müessesatı diniyenin idaresi için Cumhuriyetin ma-
karrında bir (Diyanet İşleri Reisliği) makamı tesis edilmiştir.
Madde 2 - Şer'iye ve Evkaf Vekaleti mülgadır.
Madde 3 - Diyanet İşleri Reisi Başvekilin inhası üzerine Reisicumhur ta
rafından nasbolunur.
Madde 4 - Diyanet İşleri Reisliği Başvekâlete merbuttur. Diyanet İşleri
Reisliğinin bütçesi Başvekâlet bütçesine mülhaktır. Diyanet İşleri Reisliği
teşkilatı hakkında bir nizamname tanzim edilecektir.
Madde 5 - Türkiye Cumhuriyeti memaliki dahilinde bilcümle cevami ve
mesacidi şerifenin ve tekâya ve zevayanın idaresine, imam, hatip, vâiz, şeyh,
Mehmet Handan SURLU 217
müezzin ve kayyımların vesair müstahdeminin tâyin ve azillerine Diyanet işle
ri Reisi memurdur.
Madde 6 - Müftülerin mercii Diyanet İşleri Reisliğidir.
Madde 7 - Evkaf umuru milletin hakikî menafiine muvafık bir şekilde hal
ledilmek üzere bir müdiriyeti umumiye halinde şimdilik Başvekâlete tevdi
edilmiştir.
Madde 8 - Erkânı Harbiyei Umumiye Vekâleti mülgadır.
Madde 9 - [*] Reisicumhura niyabeten ordunun hazarda emri kumanda
sına memur en yüksek makamı askeri olmak üzere Erkânı Harbiyei Umumiye
Riyaseti tesis olunmuştur. Erkânı Harbiyei Umumiye Reisi vezaifinde müsta
kildir.
Madde 10 - [*] Erkânı Harbiyei Umumiye Reisi Başvekilin inhası ve Re
isicumhurun tasdiki ile tayin olunur.
Madde 77-/7 Erkânı Harbiyei Umumiye Reisi vezaifine mütaallikhusu-
satta her Vekâletle muhabere eder.
Madde 12 - [*] Türkiye Büyük Millet Meclisi muvacehesinde umum as
keri bütçenin mesuliyeti Müdafaai Milliye Vekiline aittir.
Madde 13 - İşbu kanun tarihi neşrinden itibaren meriyülicradır.
Madde 14 - İşbu kanunun İcrayı ahkâmına İcra Vekilleri Heyeti memur
dur.^
(2) Yasanın Prof.Dr.Reşat Genç tarafından sadeleştirilmiş metni aşağıdadır.
Madde 1- Türkiye Cumhuriyetinde, kişiler arası ilişkileri düzenleyen hukuki işlemlere ait hüküm
lerin yasama ve yürütme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi ile onun oluşturduğu hükümete ait
tir. Apaçık İslâm Dininin bundan başka, inançlar ve ibadetlerle ilgili bütün hükümlerinin ve işle
rinin yürütülmesi ve dini kurumların yönetimi için, Cumhuriyetin başkentinde bir Diyaniye İşleri
Başkanlığı makamı kurulmuştur.
Madde 2- Şer’iyye ve Evkaf Bakanlığı kaldırılmıştır.
Madde 3- Diyaniye İşleri Başkanı, Başkanınm teklifi üzerine Cumhurbaşkanınca atanır.
Madde 4-Diyaniye İşleri Başkanlığı Başbakanlığa bağlıdır. Diyaniye İşleri Başkanlığının bütçesi
Başbakanlık bütçesine katılmıştır. Diyaniye İşleri Başkanlığı Teşkilâtı hakkında bir tüzük düzen
lenecektir.
218 HUKUKSAL AÇIDAN 3 MART 1924 TARİHLİ
KANUNLARIN GETİRDİKLERİ
B-Kanunun Görüşülmesi ve Getirdikleri
Siirt Milletvekili Halil Hulki Efendi ve elli arkadaşının teklifi olan bu yasa
ile Bakanlık olan Şer’iye ve Evkaf (Vakıflar) Vekaleti ile Erkânı Harbiyei Umu
miye Vekaleti, bakanlık olmaktan çıkarılmış; Şeriye Vekaleti yerine “..dini
mübini islamın bundan maada itikadat ve ibadata dair bütün ahkam ve me-
salihinin tedviri ve müessesatı diniyenin idaresi için Cumhuriyetin makarrın-
da (Başkentinde) bakanlığa bağlı olarak bir (Diyanet İşleri Reisliği), yani bu
günkü adıyla Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuş;Erkanı Harbiyei Umumiye
Reisliği (Genelkurmay Başkanlığı) da Cumhuriyeti koruma görevinin niteliği
ne uygun olarak, yürütme erkinin içerisinden alınıp gerçek kimliğine kavuş
turulmuştur.
Sayın Prof.Dr.Reşat Genç’in sadeleştirmiş olduğu biçimde bu yasanın
teklif gerekçesi şöyledir:
“Yüksek Başkanlığa
Din ve ordunun politika akımları ile ilgilenmesi birçok sakıncalar doğu
rur. Bu gerçek bütün uygar milletler ve hükümetler tarafından bir temel ilke
olarak kabul edilmiştir. Bu bakımdan, yeni bir hayat varlığı sağlamakla gö
revli bulunan Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasasında zaten ifadesini bulmuş
olan Şer’iyye ve Evkaf Bakanlığı ve Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Bakanlığının
Madde 5- Türkiye Cumhuriyeti memâliki dahilinde bilcümle cevâmi’ ve mesâcid-i şerîfenin ve te-
kâyâ ve zevâyânm idaresine; imam, hatib, vâ’ız, şeyh, mü’ezzin ve kayyımların ve sa’ir müstah
deminin t’ayin ve ‘azillerine Umûr-u Diyaniye Re’isi m’emurdur.
Madde 6- Müftilerin merci’i Umûr-u Diyaniye Riyasetidir.
Madde 7-Evkaf umûru, milletin hakikî menâfı’ine muvâfık bir şekilde halledilmek üzere bir mü-
düriyyet-i ‘umûmiye halinde şimdilik Başvekâlet’e tevdi’ edilmiştir.
Madde 8-Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Vekâleti mülgadır.
Madde 9-Re’is-i Cumhur’a niyabeten, ordunun hazarda emir ve kumandasına m’emur en yüksek
makâm-ı askerî olmak üzere Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Riyaseti tesis olunmuşdur. Erkân-ı Har
biye-i Umûmiye Re’isi vezâ’ifınde müstakildir.
Madde 10-Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Re’isi, Başvekil’in inhası ve Re’is-i Cumhur’un tasdiki ile
t’ayin olunur.
Madde 11-Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Re’isi, vezâ’ifıne müte’allik hususatda her vekâletle mu
habere eder.
Madde 12- Türkiye Büyük Millet Meclisi muvacehesinde ‘umum askerî büdçenin mes’uliyeti Mü-
dafa’a-i Milliye Vekîli’ne aitdir.
Madde 13-İş bu kanun tariî neşrinden ‘itibaren mer’iyyü’l-icrâdır.
Madde 14-İş bu kanunun icra-yı ahkâmına İcra Vekilleri Hey’eti m’emurdur.