Andrew Jolly - Seni İçime Gömdüm

124 Pages·2019·2.8 MB·Turkish

by  Andrew Jolly

eni
i ime
'' ''
om um
ANDREW JOLLY
~
lngilizceden c;eviren:
Tomris Uyar
-
AYUNTI
* * *
Aynnu: 147
Edtbi}'OI dizisi: 52
Seni l~ime G&ndllm
Anllrtw Jolly
lngili1.ceden ~viral
Tomri.s Uyar
Kitabm 6zgUn ad1
lie down in mt
Kapai illUstrasyonu
Sevinr Altan
Kapai dUzeni
Arslan Kahraman
Dil7.elli
MemetCelep
Bastma haz1rlli
Renk Yaprmevi (0 2/2) 5/6 94 15
Basia ve cilt
Mart Matbaacilrk Sanatlar, Ltd. Sti. (D 212) 212 03 39-40
Birinci basun
Hurriyet Ya yinlanl /973
ttinci Bas1m
Ara Ya y1nc1l1kl /988
Aynnu YaymJan•nda birinci basun
Nisan /996
liinci Bas1m
Ey lii.l I9 96
O~ilncil Bastm
Ocak /997
ISBN 975-539-133-9
AY RINTI YA YINLARI
Piyer Loti Cad. 17(2 34400 Q:mberlitq-istanbul Tel: [phone] Fax: [phone] TI
Andrew Jolly
•
Seni I~ime
GOmdiim
* * *
••
Onsoz
,~ndreiv Jolly' nin ozgun ad, Lie Down In Me olan bu ron1an1n1
has kitaplar1n kokusunu hen1en a/an (bir sure once yitirdigimiz)
.~dnan Sen1ih tanltml~ll bana. Ron1an beni yahnhg1yla rarpt1 dog
rusu. Yazar1n kimligi hakk1nda herhangi bir bilgi bulunamamas1ysa
ja~1rt1c1yd1. Uzun aranialar sonucu Andrew Jolly'nin iki roman
yazd1g1n1 (o burii A Time of Soldiers) ogrenebilmi§tim; ama ya
zarzn dogunz ve o/um tarihini, kitaplar1n1n hangi yay1nevlerince
_vay1mland1g1n1 bulup (;lkaramam1~t1n1.
Sin1dilerde, uriincu bas!}'l hazzrlarken en geli~kin bilgisayar ag
laruun bile bana yard1n1c1 olamad1g1 ortaya (;lkll. Adnan Semih' teki
ozgiin roman da onunla birlikte kay1plara kar1~ll. Belki yazar1n
sern1esi de bu dogrultudayd1: bir s1r olarak kalmak.
Tomris Uyar
* * *
I
*
Tan agar1rken olmti§tii k1z. Saat ka~ta oldtigiinii tamtam1na kes
tiremiyordu; onun ellerini avcunun i~ine ahnca uyuyakalmt§tI
~iinkii. 0 dayanilmaz sanc1n1n son vuru§unda, k1z, elini s1k1 s1k1
kavramt§, dudaklar1na yap1§ttrm1§, di§lerine bast1rmt§tI. Saat ii~ fi
land1 herhalde, horozlar otiiyordu. Sol memesinin alttndaki ko
caman §i§, gii~lii lapan1n etkisiyle patlay1vermi§ti. Sisten otiirii,
akan s1v1n1n rengini se~ememi§ti dogru diiriist, ortahk karanl1kt1
daha; ama battaniyedeki koyu lekeyi gortince kan oldugunu an
lamt§tI. Zehir, kanla birlikte akmt§tt. Kan zehre bask1n ~1karsa
olecekti kar1s1; zehir daha ~ok akarsa, ya§ayacakt1. Onun elini av
cuna alm1§, ~ocuklugunda belledigi dualar1 m1rtldanm1§, horoz
seslerine kulak kabartmt§tI. Sabah1n geldigini haber veren horozu
7
duymu§tU en son, sonra uykuya dalm1§tI. Demek o otti§le, sabah1
belirleyen ilk gti~lti l§Ik aras1nda bir saatte olmti§tti kar1s1.
Onun gozlerini kapad1, ellerini karn1n1n tisttinde kavu§turdu.
Kahn pamuklu battaniyedeki leke olduk~a iriydi. Saga sola do
nerken battaniyenin s1yrild1g1 yerlerde §ilte de lekelerle kaphyd1
ve do§egin altindaki toprakta, bedenden s1zan s1vilar, koyu, kara
bir ~amurda birikmi§ti. <;ok kan kaybetmi§ti ger~ekten. Yani ya
§ama gticti ak1p gitmi§ti, hastahk degil. Battaniyeyi kald1rmad1
bile. Battaniyenin altindaki govdenin koktugunu biliyordu; ka
r1s1n1n uzun, kara sa~lar1 bile kaskatI kesilmi§ti kandan biliyordu,
kandan ve kanla ~1kan o ince, sar1ms1, pis kokulu s1v1dan.
A~t1. Kasabaya dogru uzun yolculuga c;1kmadan once karn1n1
iyice doyurmas1 gerekiyordu, ancak oyle dayanabilirdi yola. Ye
megini yan1nda gotiiremezdi ki, yeri yoktu. Odadan c;1kt1, ocag111
alt1111 yakt1 yava§<;a. Once odun toplad1; odunlar1 oylesine dizdi ki
alev, yo gun ate§ veren, du man c;1karmayan kiic;iiciik bir huni bi
~iminde parlad1. Kapkacag1 toparlamad1. Oltiyii y1kad1ktan sonra
yiyecekti yemegini.
Yine kuliibeye girdi, yirmi kiloluk yag tenekesini ald1, kuyuya
yiirtidti. Be§ y1l once bu K1zilderili k1zcag1z1 birlikte ya§amak
tizere kuliibeye getirdiginde kazm1§t1 bu kuyuyu. Gtinlerce ug
ra§ITTl§, didinmi§, derin kazmaya, dibine kum dokmeye ozen gos
termi§ti~ yoksa kopiiri.ip kaynayan su, boylesine duru ve tath ola
mazd1. Kuyunun ~evresine k1rm1z1, diizgtin ta§lar dd§emi§ti.
Tenekeyi doldurdu, ocaga ta§1d1, suyun kaynamas1n1 beklerken
yere ~oktii. Gtine§, arkas1nda kalan daga t1rmanmam1§tI daha. Yal
n1zca I§Inlar1yla yama~lara vuruyor, kultibenin bulundugu giivenli
ki.ic;tik vadiyi ayd1nlatiyordu. Bu ilkyaz havas1, daglardaki ge
c;itlerde, bay1r1n otesinde, c;oldeki · kasabada nas1l 1hkt1 kimbilir!
Oysa buralarda sertti daha. Belli belirsiz titredi. S1rt1n1 verdigi
kaya buz gibiydi. Goz alabildigine her yan, ~1plak ve soguk dag
larla kaphyd1. Yaz ortas1nda bile bu donuk k1rm1zilar, bu koyu
morlar, tavuklar1n gidip gelip didikledikleri, ke~ilerin hie; §a§
madan ke§fettikleri, saplar1n1 yiyip bitirdikleri yosun ta
bakalar1yla, ot ki.imeleriyle bi.ittin bi.ittine ortiilrnezdi bir tiirli.i.
Yaban baklalar1, c;aparallar, agav kokleri, k1h<; yaprakh kakttisler,
firavunincirleri, pinonlar ~ic;ege dururlard1 ger<;i; yagh tohumlar
8
ufac1k, yapt§kan, ye§il yapraklar verirdi; ama hi~biri ~1plak ka
yalar1 ortemezdi, kayahg1 yumu§atamazd1. Ke~ileri biraz daha et
tutard1 olsa olsa, tavuklar1 tombulla§1rd1; k1rm1z1, kahverengi sin
caplar d1§ar1 ugrard1 yuvalar1ndan, onlar1 av lard1 ara s1ra, §ans1
yard1m ederse birka~ antilop ~1kard1 kar§1s1na; bu degi§ikliklerin
d1§1nda §U anda gordilkleri, ilkyaz1n ortas1na, yaza, kt§a ve son
suza kadar degi§mezdi.
<;uvala baktl, neler kald1g1n1 gozden ge~irdi. Hepsini pi§irmek
uzun silrecekti. Bir k1sm1n1 tavuklara vermeliydi en iyisi. <;uvah
kilmese gotilrilp yere bo§alttl, boylelikle uzun bir silre tane ara
yarak oyalanacaklard1 tavuklar. Bu hayvanc1klar1 ne yapsayd1 ki?
Burada bulunmayacag1 silrede kendi yemlerini, sular1n1 bu
labilmeleri i~in onlar1 ba§tbo§ b1rakmaya kalksa, ~akallar1n pen
c;esine dil§erlerdi. <;akallar nasilsa girerlerdi buraya. <;itler saglam
degildi. Yilksek olmas1na yilksekti -iyice hesaplam1§tI ~akarken
ne var ki yabanbaklalar1n1n ince, ama diren~li s1r1klar1n1 yeterince
s1k1 ormemi§ti; i§te iki yil i~inde kurumu§, birbirlerinden ay
rilm1§lard1. <;ok ge~mez, bir civcivin ge<;ebilecegi kadar bilyilrdil
delikler. Belki §imdiden tavuklar1n bulabilecegi ya da bir <;akahn
kurcalay1p bilyiltebilecegi bir delik vard1. inceleyecek, onaracak
vakti yoktu ki. i§i oluruna b1rakacakt1 ister istemez. <;uvahn ya
r1s1n1 bo§altt1, yemi uzaklara serpmeye <;ah§tl; sonra yedek su kap
lar1n1 doldurdu. Ne yaz1k ki ba§ka bir §ey gelmiyordu elinden. Ke
c;ileri de doyurdu. Belki §Uraya buraya giderlerdi, ama gecelemek
i<;in bildikleri yere donerlerdi nasilsa. Donmeseler bile, §U iki-il<;
giin i~inde f azla uzakla§amazlard1; <;1ng1rak seslerini izleyip bu
labilirdi onlar1. <;akallar1n onlarda gozil yoktu. Kaplan-kedi, tek
tehlikeydi. Bu tehlikeyi goze almak da §artt1. Kaplan kediyi son
gordilgilnden bu yana bir yil ge~mi§ti zaten.
Is1nan su tenekesini yatag1n yan1na ta§1d1. Pamuklu battaniyeyi
<;ekti, topraga dikkatle yayd1, cesedi kucaklad1, battaniyenin ils
tiine yat1rd1. Lekeleri elinden geldigince sildikten sonra tersyiiz
etti §ilteyi. Tek ba§1na <;ok gil~ olmu§tU bu i§; do§ek ~ok geni§ti
<;ilnkii, ah§Ilm1§ oranlar1n iki kat1yd1. Kuliibenin yar1s1n1 kap
hyordu hemen hemen. Agabeyinin verdigi 1skarta demirler, 1s
karta kerestelerle yapm1§t1 onu. Kendi eliyle. ~ilteyi k1z1n ailesi
vermi§ti. Oviinilyordu bu do§ekle; yap1hrken kar1s1yla ot min-
g