Table Of ContentT.C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
KELAM BİLİM DALI
BATIDAKİ GELENEKSELCİ EKOLÜN KELAMİ
KONULARA YAKLAŞIMI- RENÉ GUÉNON VE
FRITHJOF SCHUON ÖRNEĞİ
NURULLAH KOLTAŞ
DOKTORA TEZİ
Danışman
Prof. Dr. Şerafeddin Gölcük
Konya‐2009
T.C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü
Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde
bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki
bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde
edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak
hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması
durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.
Nurullah Koltaş
T.C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü
DOKTORA TEZİ KABUL FORMU
Nurullah Koltaş tarafından hazırlanan Batıdaki Gelenekselci Ekolün
Kelami Konulara Yaklaşımı- René Guénon ve Frithjof Schuon Örneği
başlıklı bu çalışma 9 /11/2009 tarihinde yapılan savunma sınavı
sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından
doktora tezi olarak kabul edilmiştir.
Prof. Dr. Şerafeddin Gölcük Başkan İmza
Prof. Dr. Süleyman Toprak Üye İmza
Prof. Dr. Hüsamettin Erdem Üye İmza
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş Üye İmza
Prof. Dr. Abdulgaffar Aslan Üye İmza
ÖNSÖZ
Batıdaki Gelenekselci (traditionalist) ekolün kelamın ana konularına
yaklaşımı kelam ilmi çerçevesinde bir kaç açıdan zorlama bir çalışma olarak
algılanabilir. Ne var ki ekol mensuplarının eserleri arasından dilimize ancak yayın
alanında daha fazla okuyucuya ulaşabilme kaygısı ve eserlerin hem dil hem de
muhteva olarak yoğunlukları hasebiyle anlaşılır olamama endişesi ülkemizde bu
ekole mensup müellif ve mütefekkirlerin yalnızca tasavvufi düşünceleri ve
ihtidalarını tanıtmakla sınırlı kalmıştır. Onların Batının bağrında neşv-ü nema
bulmuş olan modernizmin ve onun getirilerinin neredeyse profan bir düşünce iklimi
oluşturma gayretlerine karşı kelamcıların müdafa kabilinden yapmış oldukları
çalışmalara benzer çabalarını bize hatırlatmaktadır. Gelenekselci ekole mensup
düşünürlerin ve yapmış oldukları çalışmaların çokluğu konuyu ekolün başat iki
temsilcisi olan Réne Guénon ve Frithjof Schuon misallerinin temel alınıp bu iki
zattan alınan misallerden hareketle bu ekolün kelamın ana konularına dair
yaklaşımları hakkında genel bir fikir edinebilme ihtimali daha isabetli kılmaktadır.
Zira gelenekselci ekolün mensupları sadece müslümanlardan oluşmamakta, farklı
dini geleneklere mensup düşünürleri bünyesinde barındırmaktadır. Réne Guénon ve
Frithjof Schuon’un kelamın ana konularıyla alakalı tespitleri çalışmamızın içeriği
açısından daha geniş bir bakış sunabilmesi açısından fayda kesbetmektedir.
Çalışmamız üç ana bölümden mürekkep olup ilk bölüm Gelenekselci Ekole
dair genel bir izahattan sonra Réne Guénon ve Frithjof Schuon’un tarihçe-i hayatları
ele alınmıştır. Bu verileri elde ederken mümkün olduğunca birinci elden veriler
üzerinde durduk ve ekole mensup düşünürlerin yazmış oldukları eserler,
Gelenekselci Ekolün yaşayan bireyleriyle yapılan söyleşiler onların hayatlarına dair
daha açık bir bakış açısı elde etmeyi mümkün kıldı. Özellikle Gelenekselci Ekolün
yaşayan en büyük temsilcisi İran asıllı mütefekkir Seyyid Hüseyin Nasr’la yüzyüze
yapılan fikir teatileri bize genelde Gelenekselci Ekolle özelde ise Ekolün İslam’a ve
Kelam ilmine dair yaklaşımlarını anlamada anahtar işlevi gördü. Merhum Frithjof
Schuon’un eşi Bayan Catherine Schuon bu büyük üstadın hayat hikâyesi ve
ii
tecrübelerine ulaşmada birincil bir kaynak olarak katkıda bulundu. Çalışmanın ikinci
bölümünde ekolün ve bu iki düşünürün İslam entelektüel düşüncesi üzerine
tesirlerini ve ortaya koydukları ürünleri ele almaya çalıştık. Üçüncü bölümde ise
İslam kelamının bazı ana konularını kısa bir biçimde özetlendikten sonra
gelenekselci ekol düşünürleriyle Réne Guénon ve Frithjof Schuon’un bu meselelere
dair serdetmiş oldukları fikirler aktarıldı.
Çalışmamıza başlarken bu iki düşünür ve ekole mensup diğer düşünürlerin
kaleme almış oldukları eser ve makaleleri edindik ve çalışmaları sadece atıflar ve
üçüncü ağızdan beyanlar üzerine değil de birinci ağızdan inceleme fırsatı bulduk. Bu
esnada bir yayınevinin isteği üzerine William Chittick’in kaleme almış olduğu “The
Essential Seyyed Hussein Nasr” ve Seyyid Hüseyin kaleme almış olduğu “The
Essential Frithjof” isimli iki geniş hacimli eseri tercüme ettik. Daha sonra Frithjof
Schuon’un “Echoes of Perennial Wisdom” isimli eserini, Jean- Louis Michon ve
Roger Gaetani’nin Gelenekselci Ekole bağlı düşünürlerin yazılarından yapılan bir
derleme olan “Sufism-Love&Wisdom” isimli eserlerini ve Martin Lings’in “A Sufi
Saint of Twentieth Century” isimli eserlerini tercüme etme fırsatı bulduk. Tüm bu
tercümeler Gelenekselci Ekole bağlı düşünürlerin düşünce dünyalarına dair genel bir
resim elde etme imkânı verdi.
Gelenekselci ekole mensup düşünürlerin eserleri farklı mütercimler
tarafından tercüme edildiği için dil açısından bazı kavramların farklı şekilde tercüme
edilmeleri kolay anlaşılabilirlik açısından bir mânia olarak görünmektedir. Bu
meyanda orta bir yol takip etmeye gayret ettik.
Dünya genelinde daha ziyade Hint mistisizmi ve Kuzey Afrika yerlileri
üzerine yapmış oldukları izahlarla öne çıkan bu mütefekkirlerin İslam düşünce
ikliminin ana unsurlarından olan kelam ilmine dair düşünceleri umarız ekolün
düşüncelerinin anlaşılmasında yardımcı olur.
Dışarıdan bakan birisi için konunun ehemmiyeti belirgin gibi görünmese de
üzerinde çalıştığımız bu ekolü tanıyan ve bizi bu konu üzerinde çalışmaya
iii
yönlendiren, çıkmaza girdiğimiz her dem sabır ve gayret telkin eden danışmanımız
Prof. Dr. Şerafeddin Gölcük’e, Prof. Dr. Süleyman Toprak’a, Prof. Dr. Hüsameddin
Erdem’e, Prof Dr. Ramazan Altıntaş’a, Prof. Dr. Abdülgaffar Aslan’a, çalışma
süresince önerilerini esirgemeyen üstad Seyyid Hüseyin Nasr’a, ihtiyaç duyduğumuz
kıymetli bilgi ve belgeleri sağlayan Bayan Catherine Schuon’a, çalışmamızda emeği
geçen diğer tüm hocalarımıza teşekkürü borç biliriz.
Nurullah Koltaş
İstanbul, 2009
iv
ÖZET
Sanayi devrimi sonrasında Batı insanının içine düştüğü keşmekeş onun dine
yönelik zayıf halde bulunan temayüllerini daha da uzak kılmış ve profan alan dini
alanı ihata etmiştir. İnsanlığa asırlarca ışık tutan dini geleneklerin özünde mukim
olan ezelî hikmet Batı insanını girdiği darboğazdan çıkarma imkânına sahip yegâne
reçetedir. Batı insanıyla alakalı yapılan bu tespitler elbette bir genelleme olup
zikredilen ezelî hikmete vasıl olmaya matuf hararetli gayretler göze çarpmaktadır.
Dinin handiyse arkaplana itildiği bu kesif devrede Gelenekselci (Traditionalist)
ismiyle maruf bir oluşum tarih sahnesine çıkar. Gelenekselci ifadesi elbette yeni bir
kavram değildir. Ancak Gelenekselci Ekol tarafından sistemleştirilmiş ve ilkeleri
daha uygulanır bir hale gelmiştir. Bu ekolün büyük temsilcileri bir Fransız
mütefekkir ve mutasavvıf olan Rene Guénon, Hint Metafiziğinin büyük bir temsilcisi
olan Ananda Kentish Coomaraswamy, İsviçre ve Alman asıllı bir ressam, şair,
mütefekkir ve mutasavvıf olan Frithjof Schuon’dur. Gelenekselci ekolün mensupları
elbette ismi geçen mütefekkirlerle sınırlı değildir. Yakınlarda vefat eden bir İngiliz
edip, mütefekkir ve mutasavvıf olan Martin Lings, Huston Smith ve ekolün şu an
hayatta olup en fazla ürün ortaya koyan İran asıllı mütefekkir Seyyid Hüseyin Nasr
Gelenekselci Ekolün en tesirli sözcüleri arasındadır.
Gelenekselci Ekol dinlerin özünde mukim olan ve suretler değişse de kendisi
değişmeyen Ezelî Hikmetin (Perennial Wisdom) insanı asli haline (primordial state)
döndüreceği ve modernizmin ona yüklemiş olduğu tüm nakıslık ve şerleri de
defedeceği fikrinden hareketle dinlerin özünde bulunan bu asli hakikati
araştırmaktadır.
Gelenekselci Ekol mensupları arasında her gelenekten düşünürler var olsa da
baskın olan görüş İslam dini çerçevesinde olup Kelami (theological), Metafiziki
(Metaphysical) ve Tasavvufi (Islamic esoterism) görüşler bize bu ekole mensup olan
mütefekkirlerin yüzeysel bir yaklaşımdan ziyade özlü ve derinliğine çıkarımlarda
bulunduklarını göstermektedir.
v
Ekolün başat iki sözcüsü olan Réne Guénon ve Frithjof Schuon Gelenekselci
Ekolü hakkıyla temsile yetkin iki mütefekkir olup derin dilsel, metafiziki, kelami,
felsefi ve sanatsal kabiliyetlerini bu görüşleri anlaşılır kılmada azami gayret
göstermişlerdir. Bu iki büyük şahsiyetin kaleme almış oldukları kitap ve makaleler
ekolün sadece devirsel bir oluşum olmaktan çok ciddi bir disipline dönüşmesine
imkân vermiştir.
Bu çalışma Gelenekselci Ekolle alakalı olarak bilinenlerin yanında onların
İslam Kelamına dair ortaya koymuş oldukları düşünceleri de eklemeyi hedefleyen bir
çalışma olmuştur.
vi
SUMMARY
Beginning with The Industrial Revolution, the confusion in which the Western
man fell let him leave the the tendencies those have already been weak even before
that era and profane plane invaded that of the religion. The Perennial Wisdom which
resides in the very substance of various traditions that illuminated humanity for ages
is the only remedy to save the Western man from the dig he fell in. These
considerations made about the Westrn an in fact are generalisations. Since, there are
many efficiaus efforts executed to reach the Perennial Wisdom. In this period in
which the religion is almost forced to remain at the background, an intellectual group
of wise men appear in the scene of history called The Traditionalists. The expression
Traditionalist is of surely not a new concept. However, it was systematized and its
principles became more concrete to be applied by their followers. Among the great
spokesmen of this school are a French philosopher, contemplative and sufi Réne
Guénon, a great representative of Indian Metaphysics Ananda Kentish
Coomaraswamy, a Swiss and German artist, poet, comtemplative and sufi Frithjof
Schuon. The followers of this school are of course not limited with the
aforementioned figures. An english contemplative and sufi Martin Lings, Huston
Smith and Persian sage Seyyid Hussein Nasr who produced intellectual products
more than the other members of this school are the most effective representatives of
Traditionalist School.
Traditionalist School believes that only Perennial Wisdom, which resides
within the substance of each religion and which never changes despite the changes of
the forms, would transform man into his primordial state and purify him from all
contingencies and evil deeds. From the starting point of this purification, the try to
search the primordial truth living in the very core of religions.
Despite the fact that there are members from all traditions, the dominant
views are within Islamic framework. The theological, metaphysical and sufi thoughts
Description:yakın dostu Whitall Perry'e göre bu husustaki ana saik Guénon'un Advaita ekolüne bağlı bazı Hindularla olan temasıdır.31. Bu temas bir-iki yıl kadar sürmüştür indienne", Connaissance des Religions, Ocak-. Haziran 1997. - "Poésies didactiques", Connaissance des Religions, Ocak-Hazira