Prof. Dr. İbrahim Öztürk

408 Pages·2014·5.34 MB·Turkish

Yenilgi Yenilgi Zafere
ÖMER DERİNDERE
Prof. Dr. İbrahim Öztürk
Yenilgi Yenilgi Zafere
ÖMER DERİNDERE
YAYINA HAZIRLAYAN
Sezin Pöge
EDİTÖR
Melek Babal
Mine Babal
KAPAK TASARIMI
Ravza Kızıltuğ
(Kapak resmi Ressam Rasim Aksan’ın
yağlıboya tablo eserinden alınmıştır.)
1. BASKI
Mayıs 2014, İstanbul
2. BASKI
Temmuz 2014, İstanbul
ISBN
BASKI VE CİLT
Sistem Matbaacılık
Yılanlı Ayazma Sok. No: 8
Davutpaşa-Topkapı/İstanbul
Telefon: [phone]
Matbaa Sertifika No: 16086
PARAYLA SATILMAZ
Bu kitap, e-kitap olarak www.derindere.org sitesinde de yayınlanmaktadır.
Yenilgi Yenilgi Zafere
ÖMER DERİNDERE
Prof. Dr. İbrahim Öztürk
Prof. Dr. İBRAHİM ÖZTÜRK
1969’da Trabzon’da doğdu. 1992’de Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümünden, 1994’te Marmara
Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümünden, 1995’te ise Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümünden
iki ayrı yüksek lisans derecesi aldı. Doktora araştırmalarını 1997–1998 tarihlerinde Tokyo’da,
KEIO Üniversitesinde tamamlayarak 1999’da Marmara Üniversitesi Ekonomi Bölümünde Kal-
kınma İktisadı ve Uluslararası Ticaret Anabilim Dalında ‘doktor’, 2005’te ‘doçent’, 2011’de ise
‘profesör’ unvanı aldı. Halen tam zamanlı olarak Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi, İngilizce
İktisat Bölümü; yarı zamanlı olarak Boğaziçi Üniversitesi, Asya Araştırmaları ve Uygulamaları
Merkezi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
Prof. Öztürk’ün uzmanlık alanı kalkınma ekonomisi, akademik çalışma sahaları ise Türkiye,
Çin, Güney Kore ve Japon ekonomileridir. 2003’te Tokyo Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi
olarak bulundu. 2005’te Japon Dış Ticaret Müsteşarlığı’na bağlı Kalkınmakta Olan Ülkeler
Enstitüsü’nde araştırmacı olarak görev yaptı.
2006’dan beri Zaman ve Today’s Zaman gazetelerinde ekonomi yazarlığı yapan Öztürk, 2002-2012
yılları arasında Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin ekonomi başdanışmanlığı görevini
sürdürdü. 2010-2012 döneminde Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde ekonomi danışmanı olarak
görev yaptı. Daha çok Türkiye çapında ve yurtdışında şirketlere ve işadamı derneklerine verdiği
ekonomi eğitimi ve konferanslarıyla tanınan Öztürk, 2012’den beri Türkiye İş Makineleri Üretici
ve Dağıtıcıları Derneği’nde ekonomi danışmanlığına devam ederken, ABD, Texas, Houston’da
North American University’de dersler vermekte ve araştırmalar yapmaktadır.
Babam Şevki Derindere’ye...

İÇİNDEKİLER
TAKDİM ..................................................................................................................9
SUNU .....................................................................................................................15
GİRİŞ ......................................................................................................................57
BİRİNCİ BÖLÜM / KADER IRMAKLARI ................................................................75
İKİNCİ BÖLÜM / DERİNDERE’NİN KAYNAĞINA YOLCULUK .........................85
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM / ŞEVKİ DERİNDERE:
SULARI YOKUŞA AKITAN ADAM ...........................................................................97
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM / ÖMER DERİNDERE:
YENİLGİ YENİLGİ ZAFERE! ...................................................................................119
BEŞİNCİ BÖLÜM / ÖMER DERİNDERE’NİN
GİRİŞİMCİLİĞİ VE İŞ FELSEFESİ ..........................................................................149
ALTINCI BÖLÜM / TREN MAKAS DEĞİŞTİRİRKEN:
ARABA GALERİCİLİĞİNE GİDEN SÜREÇ ...........................................................215
YEDİNCİ BÖLÜM / SAMSUN’DA ATILAN TEMELLER ......................................245
SEKİZİNCİ BÖLÜM / İSTANBUL’A DOĞRU:
DERELER OKYANUSLA BULUŞURKEN ..............................................................291
DOKUZUNCU BÖLÜM / YERLİ OTOMOBİLDE BABAYİĞİT
ARAYIŞLARI: ELEKTRİKLİ OTOMOBİL DEVRİMİNE DOĞRU ........................315
ONUNCU BÖLÜM / SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ VE
TBMM ÜSTÜN HİZMET ÖDÜLÜ ........................................................................331
HAKKINDA YAZILANLAR .....................................................................................357
HATIRALARDAN BİR DEMET...............................................................................373

TAKDİM
Çizgi filmlerden hatırlarız; bir kalem önden çizer, arkadan bu çizgi bir
insana, bir yola, bir ağaca, bir köprüye, kısaca ne lazımsa o varlığa dönüşür.
Heyhat ki gerçek hayat çizgi filmlerde olduğu gibi akıp gitmediği gibi,
tarihin akışını da insanoğlu yönetmiyor.
O, anasından ağlayarak ve çıplak doğar. Son gününde musalla taşında
‘kefen’ adı verilen birkaç metrelik dikişsiz kumaş parçasıyla hayat denen
bu arenaya veda eder. Acaba bu bidayetle nihayet arasındaki hayat denilen
süreci kim nasıl doldurur, nasıl anlamlandırır? Bunu kimse bilemez ve
baştan da garanti edemez.
Bize göre hayat bir imtihandır. Üstelik imtihan içinde bir imtihandır.
Bu imtihanın konusu, amacı ve hedefi; iyi bir insan ve kul olmaktır. Ha-
yat imtihanı herkes için eşit değildir. Varlık, yokluk, hastalık ve sıhhatle...
Kısaca her halükârda bir sınavdayız. Mahrumiyet ve musibetlerde sabır
ve metanet, varlık ve sıhhatte ise kıymetini bilmek ve şükretmek, bunlara
sahip olmayanlara el atmış olmak beklenir.
Bu nedenle sınırlı ömrümüzde kendimize, ailemize, milletimize ve nihayet
insanlığa faydalı olmak isteriz. Hadiseler bizim kontrol alanımız dışında
akıp giderken elbette suları yokuşa akıtamayabiliriz, ancak nehirlerin yata-
ğını değiştirebilir, önünde setler yapıp bu büyük akışı faydaya çevirebiliriz.
Yani karşımızda zorluklar kadar kolaylık ve fırsatlar da vardır. Buna göre
her buluş, her derman, her şifa bir sorunun, bir belanın, bir musibetin
kucağında ana rahmine düşer. Kontrol dışı etkenler ve ihtiyaçlarımız as-
9
lında kaliteli tepki verildiğinde bizi zafere taşıyacak temel muharriklerdir.
O halde farkındalık ve nitelikli tepki esastır.
Acaba elinizdeki kitaptaki kahramanımız Ömer Derindere bu imtihanın
içinden geçerken neler yaşamış, hadiselere nasıl uyum sağlayıp tepki ver-
miştir? Arkada nasıl bir hikâye bırakmıştır? Bu hikâyeden gelecek nesillere
ne tür dersler kalabilir? Bize göre insanların, gelecek nesillere bırakması
gereken en faydalı varlık, tecrübeleridir. Zira tarih, ders alanlar için teker-
rür etmez. Semanın altında yeni bir şey yok. Ancak hafıza-i beşer, nisyan
ile maluldür; yazarsan kalır, yazmazsan unutulup gider. Geriden gelenler
okusun ders alsınlar diye, Derindere somut veriler üzerinden tecrübelerini
aktardığı bu tarihçe-i hayatında ya da hatıratında işte bunu amaçlıyor.
Ancak tarih yazmak zordur. Derindere hatıratını kaleme aldı, lakin
önümüzde ne bir arşiv, ne de düzenli olarak tutulmuş notlar, istatistikler,
tarihler ve yerler vardı. Sağlam bir hafızası ve hâlâ hayatta olan pek çok aklı
başındaki dostunun varlığı ise bizim için çok büyük bir şanstı. Kendisiyle
de dostlarıyla da bolca konuşup olayları sabitlemeye çalıştık. Zaten meraklı
ve sistematik çalışmayı çok seven kişiliğiyle olayları not etmiş, sıralamış,
araştırmış, dostlarından çapraz kontrollerden geçirmişti. Sağlam arşivlerin
tutulmadığı bir dünyada, kahraman da göçüp gittikten sonra geride hatı-
rat yazmak, iğneyle kuyu kazmaya benzer. Neyse ki, bizim kahramanımız
yanımızda; hafızasıyla ve hatıralarıyla dimdik ayakta.
Buna rağmen geçmiş olaylara uzun yıllar sonra bakıp da süzgeçten ge-
çirirken prizmamızda birçok kırılmalara uğrayacağı, seçici olarak alınıp
kullanılabileceği, onlara belki yeni elbiseler geçirileceği de akıldan çıkarıl-
mamalıdır. Kitapta geçen yerler, büyüklükler, tarihler vs. % 100 kayıtlara
dayanmıyor. Bu yüzden mesajlar ve hikâyeler doğru ancak, rakamları,
tarihleri ve hatta yerleri yuvarlayarak, genelleştirerek ve periyotlar vererek
yakalamaya çalıştık. Çalışmanın yanlışları kuşkusuz ilgili kişi ve kurumları
değil, tümüyle bu kitabın kahramanını bağlar. Elinizdeki kitabın akademik
bir amacı yoktur. İş dünyasına yön ve akıl vermek gibi iddialı bir hede-
fimiz de yoktur. Ömer Derindere’nin ifadesiyle, “Osmancık’ta başlayıp,
İstanbul’da devam eden yaklaşık 80 yıllık serüvenin, genç nesle mütevazı
bir katkı amacıyla kaleme alınmış olması” tek gündemimizdir.
10