Table Of ContentNakkal Elektronik Yayıncılık
Copyright © 2012
Tüm Hakları Saklıdır.
Kitabın ilk düzenlenme tarihi: Temmuz 2012
Daha fazla kitap ve bilgi için iletişim adresimiz:
www.enakkal.blogspot.com ~ www.nakkal.net
Eksikler ve bilgi için:
[email protected]
Yasal Uyarı
Sitemiz üzerinden yüklenen e-kitaplar 5846 Sayılı
Kanunun "altıncı Bölüm-Çeşitli Hükümler " bölümünde
yeralan "EK MADDE 11. e istinaden görme özürlü
kardeşlerimiz için hazırlanmıştır. Ekran Okuyucu, Braille 'n
Speak sayesinde hazırlanan kitapları
dinletmekteyiz. Amacımız yayınevlerine zarar vermek
değildir.
Bu e-kitaplar orjinal kitapların yerini tutmayacağı için eğer
kitabı beğenirseniz kitapçılardan almanızı ya da online satın
alma yolu ile edinmenizi öneririz. Yayıncı kurumların ve
yazarların telif haklarının ihlal edilmemesi için indirilen
dökümanların 24 saat içinde silinmesi gerekmektedir. Aksi
takdirde kitabi basan firmanın uğrayacağı zarardan hiçbir
şekilde SORUMLU değiliz. Sitemizin amacı sadece kitap
hakkında bilgi edinip, belli bir fikir sahibi olmanız ve
hoşunuza giderse kitabı almanız içindir. Sitemizin burada
yayınlanan e-kitaplardan herhangi bir ticari çıkarı ya da
herhangi bir kuruluşa zarar verme amacı yoktur. Bu yüzden
edinilen dökümanları fikir alma amaçlı olarak 24 saat süreli
kullanabilirsiniz. Daha sonrası sizin sorumluluğunuza
kalmıştır.
İçindekiler
Nakkal'dan Rica
Yasal Uyarı
Mary'e
Jerzy Kosinski Hakkında
Bölüm I
Bölüm II
Bölüm III
Bölüm IV
Bölüm V
Bölüm VI
Bölüm VII
Bölüm VIII
Bölüm IX
Bölüm X
Bölüm XI
Bölüm XII
Bölüm XIII
Bölüm XIV
Bölüm XV
Bölüm XVI
Bölüm XVII
Bölüm XVIII
Bölüm XIX
Yayımlanışının 10.Yılında Boyalı Kuşun Serüveni
Onsuz geçmişimin, bütün geçmişimin anlamını yitireceğine
inandığım karım Mary'ye
Ve Tanrı, ulu Tanrı bildirdi yalnız,
Ayrı ırktan geldiklerini, memeliler olduklarını.
MAYAKOVSKÎ JERZY KOSINSKI
14 Haziran 1933 yılında Polonya'nın Lodz kentinde doğdu.
Altı yaşında, İkinci Dünya Savaşı nedeniyle evinden ayrılmak
zorunda kaldı. Bu acılarla dolu bir yaşamın da başlangıcı
oldu. Nazi işgalindeki Doğu Avrupa'da çeşitli köylerde
ırgatlık, hayvan bakıcılığı, çiftçilik yaptı. Dokuz yaşındayken
köylülerle yapılan bir çatışmada konuşma yeteneğini yitiren
Kosinski, beş yılı aşkın bir süre hiç konuşamadı. Savaş
sonunda anne ve babasıyla yine bir araya gelen Kosinski,
sakat çocukların gittiği bir okula yerleştirildi. Tatile
gittiğinde, bu kez bir kayak kazası sonucunda konuşma
yeteneğine kavuştu.
Ülkesi Polonya'da devlet kontrolündeki Stalinist
üniversitede çalışmalarını sürdürürken Marksizmi reddetmesi
nedeniyle iki kez okuldan uzaklaştırılan Kosinski, daha
sonraları sosyal psikoloji doktorası yapma hazırlıkları
içindeyken birden yükseldi, doçent oldu. Bilim
Akademisi'nden burs aldı.
Devlet kolektivizminden sıyrılmaya sürekli çaba harcayan
Kosinski kayak öğretmenliğinden sosyal danışmanlığa kadar
pek çok işte çalıştı, hep gezdi. Kendisini, uydurma bir
Amerikan vakfının çağrılısı göstererek pasaport alan Kosinski
1957 yılında New York'a gitti.
Kamyon şoförü olarak Amerika'nın her tarafım dolaşan
Kosinski, otopark bekçiliği, sinema projeksiyonculuğu, portre
fotoğrafçılığı, limuzin ve yarış arabası sürücülüğü yaptı. Bu
arada İngilizcesini o kadar ilerletti ki Ford Vakfı Bursu
almakta fazla zorlanmadı. İki yıl sonra ilk belgesellerini
yazıyordu. Yayımlandığında best seller listelerine giren iki
kitabı Boyalı Kuş ve Adımlar, onun sağlam bir yazarlık
kariyerinin başladığını haber veriyordu. Sefalet bitmek
üzereydi, ihtişamın da eşiğindeydi.
Kosinski eşiğe adımını attı. Orada kendisini Pittsburghlu
bir çelik zengininin dul eşi bekliyordu: Mary Weir. İki yıl
onunla arkadaşlık yaptı, sonra da evlendi. Mary Weir'le
geçirdiği on yıl içinde ağır sanayi dünyasında büyük iş
adamları ve yüksek sosyete arasında yaşadı. Özel uçakları, 17
mürettebatlı yatları, Pittsburgh, New York, Hobe Sound,
Southampton, Paris, Londra ve Floransa'da evleri vardı.
Yaşadığı hayat ancak romanlarda yaratılabilen bir dünyaydı.
Kosinski şöyle diyordu: "Evliliğim sırasında aklımda hep
Stendhal ile F. Scott Fitzgerald'ın, yani kafalarını zenginliğe
takmış olup da kendilerinde para olmayan yazarların, bu
hayatı denemeye hakları olduğu vardı. Önceleri bununla ilgili
bir roman yazmaya karar verdim; servetin boyutlarını, gücün
ne demek olduğunu, beni kuşatan yüksek sosyeteyi anlatan
bir şey. Çok yakın geçmişime kadar beni kuşatan dehşetten,
yoksulluktan ve yoksunluktan uzak bir şey. Ama evliyken o
dünyanın o kadar parçası olmuştum ki duygularımın özünü,
içinden çekip alamazdım. Bu nedenle ilk romanımı savaş
sırasında evsiz barksız kalmış bir çocuk hakkında yazmaya
karar verdim: Bir zamanlar benim yaşadığım ve milyonlarca
başka insanla paylaştığım serüvenlerdi bunlar. "Boyalı Kuş"
böyle doğdu.
Daha sonraları Adımlar, Bir Yerde, Şeytan Ağacı vd. geldi.
Salaş sokakların Don Kişot'u, milyarder dünyasının Kaptan
Ahab'ı Kosinski, bir edebiyat virtüözüydü artık.
Gezme alışkanlığını hiç bırakmadı. Hep hareket halinde
oldu, yazdı. Paris'ten Beverly Hills'e, Roman Polanski ile
karısı Sharon Tate'in evine gelirken Los Angeles aktarmasını
kaçıran Kosinski, o akşam Charles Manşon çetesinin, o evde
5 kişiyi öldürdüğünü sonradan öğrendi. Aralarında yakm
dostları da vardı.
Onu izleyen birkaç yıl boyunca Princeton Üniversitesi'nde
Yale'de edebiyat dersleri veren Kosinski, Amerikan Yazarları
Derneği Başkanı olunca üniversite hayatından ayrıldı.
Romancı ve senaryocu olarak "Bir Yerde" adlı yapıtını
beyazperdeye uyarlayan Kosinski, bu çalışmasıyla Yılın En
İyi Senaryosu Ödülü'nü almış, filmde Peter Sellers, Shirley
McLaine oynamıştı.
Televizyonda ve basında sık sık adı geçen, söyleşiler yapan
yazı yazan Kosinski kimi zaman kılık değiştirip dolaşırdı. Bir
romanı yaklaşık üç yılda yazan Kosinki için bir eleştirmen
şöyle demişti: "Romanlarım o kadar seyrek yazıyor ki sanki
bir kelimesi ona bin dolara patlıyor, bir sözü yanlış kullanırsa
da hayatına patlıyor." Eşinin dediğine göre son zamanlarda
"Çalışamıyorum, yazamıyorum" diyormuş. Hayatına bu mu
patladı acaba?
Zira 3 Mayıs 1991 günü eşi Katerina onu banyoda başına
geçirilmiş plastik torbayla ölü buldu. Romanlarındaki şiddet
ve korku ölümüne de egemen olmuş, kahramanları gibi
değişik bir ölüm yöntemini seçmişti.
Kosinski, yaşadıklarını yazan, yazdıklarını yaşayan bir
yazardı. İnsanın acımasız, saldırgan, kötü yanlarını
serinkanlılıkla gözledi ve şiddetin şiirini yazdı. Artık
yazamayacağını anladığında ise, hep kolkola yaşadığı ölümle
bütünleşti.
Description:"Kosinski'de hemen hemen her rakip yazarı alt edecek teknik virtüözlük vardır. Ama pek az yazarın da geçmişinde onun engin tecrübeleri yatmaktadır."-Los Angeles Herald Examiner-"1939 yılının sonbaharı, İkinci Dünya Savaşı'nın ilk haftaları. Binlerce benzeri gibi altı yaşındaki