Table Of Contentagorakitaplığı
368
ROMAIN GARY
1914, Litvanya doğumlu. On dört yaşında Fransa'ya geldi, hukuk öğ
renimi gördü, 1940 yılında 'Fransa'ya Özgürlük' ekibine ve savaşa ka
tıldı. Fransa'nın 2. Dünya Savaşı'ndaki kahramanlarından biriydi,
Légion d'Honneur nişamna layık görüldü. Vazarüğı yanında diplo
matlık yaptı. İlk romanı Polonya'da Bir Kuş Var dışişleri bakanlığında
çalışmaya başlamasıyla aynı zamanda yayınlandı. Ottca Yoksulluk
Varken'de olduğu gibi 'Emile Ajar' takma adıyla da kitaplar yazdı ve
her iki kimliğiyle iki ayrı Goncourt Ödülü sahibi oldu. Eşi ünlü Fran
sız oyuncu Jean Seberg'in 1970'deki trajik ölümünün ardından
1980'de kendi eliyle hayatına son verdi. Yazarın Kadının Işığt (2012) ve
Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı (2012) ile Émile Ajar adıyla kaleme aldı
ğı Onca Yoksulluk Varken (2010), Yalan-Roman (2011), Koca Tembel
(2011) ve Kral Salamon'ıın Bunalımı (2011) adlı romanları da Agora Ki
taplığı' nca yayınlanmıştır.
Romain Gary
BİLETİNİZ
BURAYA KADAR
Türkçesi: Aykut Derman
a
agorakitaplığı
Çağdaş Dünya Edebiyatı 36
Biletiniz Buraya Kadar
Romain Gary
Kitabın özgün adı:
Au-delà de cette limite votre ticket n'est plus valable
Fransızca'dan çeviren: Aykut Derman
Kapak tasarımı - mizanpaj: Sibel Yurt
© 1975; Editions Gallimard
© 2012; bu kitabın Türkçe yayın haklan
Agora Kitaplığı'na aittir.
Agora'da birinci basım: Haziran 2012
ISBN: 978-605-103-163-7
Baskı ve Cilt: Ceylan Matbaası
Güven İş Merkezi, B Blok, No 318
Topkapı / İstanbul
Tel: (0212) 613 10 79
AGORA KİTAPLIĞI
Sertifika no: 12761
Kuloğlu Mah. Tumacıbaşı Cad.
No: 54, Çukurcuma-Beyoğlu/İSTANBUL
Tel: (0212) 243 96 26 - (0212) 251 37 04 Fax: (0212) 243 96 28
www.agorakitapligi.com
e- posta: [email protected]
b il e t in iz
BURAYA KADAR
BİR
Gritti'deki dairemde, saat sabahm yedisinde Dooley'nin
telefonuyla uyanmıştım. Benimle buluşmak istiyordu. Du
rum oldukça acildi. Sesi buyurgan ve üsteleyiciydi ki bunu
sevimli bulmadım. İkimiz de Venedik'i Kurtarma Uluslara
rası Komisyonu üyesiydik; Dukalar Kenti'nin hızla sulara
gömülmekte olduğunu göz ardı etmemekle birlikte, ortada
yine de bu ölçüde acil bir durum olabileceği düşünülemezdi.
Cini Vakfı'nın toplantısı bir gün önce yapılmıştı; Dooley ba
na, toplantıya neden vaktinde yetişemediğini açıkladı. Son
terörist saldırılar İtalya'da yirmi dört saatlik bir genel greve
yol açmış, bu yüzden uçağı gecikmişti.
1
"Boeing'imi Milano'da bırakmak zorunda kaldım, çünkü
kontrol kulesinde çalışan kimse kalmamıştı. Ne helikopter
vardı, ne de başka bir uçak. Arabayla geldim..."
Ona hak verdim; saat dokuz buçukta barda randevulaş
tık; bu arada, bu onurun bana neye mal olabileceğini düşün
meden de edemedim. Onu çok az tamyordum. Aramızdaki
ilişki benim adıma daha çok, onunla birarada olmaktan ka
çınmaktan ibaretti: Aynı rakamları konuşmuyorduk. Jim
Dooley, ABD'nin en müthiş servetlerinden birine konmuştu.
Onunla ilk kez 1962'de, Saint-Moritz'de, kızak şampiyo
nasında karşılaşmıştık, ayrıca bu konuda oğlumla tartış
mıştık. Teksaslılara özgü iri yapısıyla, kır düşmeye başla
mış bukleli san saçlarıyla ve ellisini oldukça aşmış olması
na karşm, doğanın cömertçe koruduğu ince çizgileriyle
bende hafif bir hayvansılık ve rekabet duygusu uyandır
mıştı ki bu durum, bu duygunun yalnızca güzel hanımlar
da uyanmadığının kanıtıydı. Başının üstünde, her kategori
de dünya şampiyonu aylasıyla dolaşan bu zevk atletinin
kazandığı başarıların ve sahip olduğu gücün belirli bir öl
çünün üstünde olması, benim kendi başarılarımı, hatta bir
bakıma kendi hayatımın anlamını alttan alta tartışma konu
su yapmama neden oluyordu. Hiçbirimiz, hayatımızda
düşlediğimiz başarıya ulaşamamışızdır, oysa Jim Dooley,
insanlara özgü bu yasanın farkında değildi sanki. "Doğal
olanın ötesinde..." İnsanoğlunun küçüklüğünü Home-
ros'tan bu yana kafamıza kakan bu düşsel yasaya kendimi
bütünüyle kaptıracak kadar ahmak değildim. Ne var ki, bu
düşüncede az da olsa bir gerçek payı varsa, Dooley benim
için, mutluluk ringinde karşıma çıkmış ciddi bir rakip sayı
lırdı. Kırmızı kazaklı bu iri yarı adamın, yarışı bitirip kaskı
nı çıkardıktan sonra seyircilere dönüp, herkesi kendiliğin
2
den avcunun içinde tutuyormuşçasma gülümsediğini gör
düğümde, belirli ölçüde aşağılık duygusuna ve başarısızlık
düşüncesine kapılmaktan kendimi alamadım; bu, hiç de be
ni yenmiş olmasından kaynaklanmıyordu; Amerikalmm
karşısında kendimi eksik buluyordum, bana fazla, ulaşılma
sı imkânsız gibi görünüyordu: Onun karşısında kendimi
katı ilkeci buluyor, neredeyse politik duyguya kaptırıyor
dum. Hoffun barında karşılaştığım bir gazeteci aym akşam
bana, Jim Dooley'yle, onun yatında Saint-Tropez'de 'görüş
me' yaptığını itiraf etmek zorunda kalmış ve... "O işi saba
ha kadar sürekli yapıyor, onu durdurmaya imkân yok," de
mişti. Benzeri itiraflar, insanı genellikle o alanda efsane ol
muş kişiyle boy ölçüşmeye ve elinden gelenin sınırına ka
dar gitmeye çıkarılmış davetiyedir. Neyse ki ben henüz ye
terince gençtim ve o konuda kadınların içimi rahatlatması
na gerek duymuyordum. Ayrıca ben her zaman gizemli
bahçelerin ve farklı dünyaların sağladığı zevklerin peşinde
koşmuşumdur. Yalnızca iki kişinin arasında kalan, onların
dışında kimseyle paylaşılmayan suç ortaklıklarını severim.
O alanda 'ünlenme'ye yol açan herşey, benim gözümde, bü
yünün bozulması anlamına gelir. Aşkm gerçek yuvası, her
zaman gizliliktir. Ayrıca, sadakat benim için, yalnızca be
nim tekelimde olan bir anlaşma değildi: Birlikte bağlanılan
değerler doğrultusunda karşılıklı gösterilen özveri ve inanç
birliğiydi. 1944 Mayısı'nda, Müttefiklerin Normandiya'ya
çıkarma yapmasından birkaç hafta önce, gizli bir arazide
keşif uçuşu yapmak üzere Lysander'imin kumanda koluna
yapışmış giderken, uçak birden ters döndü ve bilincimi yi
tirdim. O sırada hayatımı ve savaşımlarımı benimle payla
şan kadın bir saat sonra, beni yaralı olarak götürdükleri
çiftlik evinde başucumdaydı. Allak bullak olmuştu.
3
Description:"Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı" ve "Cennetin Kökleri" gibi büyük romanların yazarı olan Romain Gary'nin bu romanı "Biletiniz Buraya Kadar", altmışlı yaşlarına gelmiş ve genç bir Brezilyalı sevgilisi olan bir erkeğin güç/iktidar, erkeklik, ölüm/kalım gibi meselelerdeki sorgula